Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü 
Kızkardeşimin gelinligi, şehidimin son örtusü. 
Işık lşık, dalga dalga bayrağım, 
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. 
Sana benim gözümle bakmayanın 
Mezarını kazacağım. 
Seni selamlamadan uçan kuşun 
Yuvasını bozacağım. 

Dalgalandığın yerde ne korku ne keder... 
Gölgende bana da, bana da yer ver! 
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar! 
Yurda, ay-yıldızının ışığı yeter. 

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün 
Kızıllığında ısındık; 
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün 
Gölgene sığındık. 

Ey şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalı; 
Barışın güvercini, savaşın kartalı... 
Yüksek yerlerde açan çiçeğim; 
Senin altında doğdum, 
Senin dibinde öleceğim. 

Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim; 
Yer yüzünde yer beyen: 
Nereye dikilmek istersen 
Söyle seni oraya dikeyim!
   
  KARABÜK ALPEREN OCAKLARI
  ALPEREN OCAĞI
 

ALPEREN OCAĞI

 

Bazı kavramlar vardır ki,
insanların hem birey hem de grup olarak hayatlarını şekillendirir.
Bir yerde şekillendirmekle kalmaz onun yaşayış tarzı ve kültürü olur.
Alperen olmak kolay değildir.
Çünkü; Alperenlik büyük bir meziyeti,
kararlılığı ve cesareti ifade ediyor.
Cazibesi çok yüksektir. Alperenlik
İlayı Kelimetullah doğrultusunda Aleme nizam verme sevdasıdır.
Adaleti alemin bütününde hakim kılma davasıdır.
Yer yüzündeki zulümleri durdurma azmidir.
Kendini bilen dağa taşa “Hak yol İslâm yazacağız”
diyen herkes Alperenim demeye can atıyor.
Çünkü :
“Alperen, beyninin her hücresine işlemiş olan düşünceler
-değerler- iktidar olmadıkça “muhalif olma”
dürüstlüğünü terk etmeyen insan” dır.

Alperen ömrünün hiç bir döneminde karşısında olduğu
sistemle işbirliği yapmaya tenezzül etmeyen insan” tipini temsil eder.
Alperen “kendini ısıran köpeği beslemeyen” bir tiptir.
Ve zalimlere rest çeken “cesur yürek”tir.
Alperen gizli mahfillerin düşmanıdır.
Alperenler haksızlığa, uğursuzluğa ve zulme boyun eğmezler.

Kısaca Alperen “dik” durandır.

Alperenler “dik” oldukları için mazlumun dostu,
zalimin düşmanıdırlar yeryüzünde.
Zalimler hep Alperenlerden çekinirler.

ALPEREN OCAKLARININ VİZYONU, MİSYONU, ORGANİZASYONU VE AHLAK İLKELERİ

İçinde bulunduğumuz asır “sivil toplum örgütleri”nin
cemiyet hayatında çok aktif hale geldiği bir dönemdir.
Modern devletler toplum hayatının şekillendirilmesinde sivil örgütlerin önemini kavramış ve görevlerinin büyük bir kısmını adı geçen örgütlere marifetiyle
yerine getirmekte oldukları bilinmektedir.

Bir milletin varlığını devam ettirebilmesi bünyesinde
oluşan sivil toplum örgütlerinin milletin bekası doğrultusunda
faaliyet göstermeleriyle doğru orantılıdır denilebilir.
Sivil toplum örgütleri ve kurumları genel anlamda kurucuları tarafından belirlenen amaçlar ve hedefler doğrultusunda faaliyetlerini sürdürürler.

Sivil toplum örgütlerinin ve kurumlarının oluşmasında
toplumun kültürel değerleri önemli yer tutar.
Örgütlerin kuruluşunda ve işleyişinde
kültürel değerlerin tesiri göz ardı edilemez.
Türk milletinin tarihi seyrini ve gelişim sürecini
analiz ettiğimizde diğer toplumlardan farklı olarak
“vakıf medeniyeti”ni oluşturduğunu ve
bu medeniyet anlayışının inşasında sivil toplum örgütlerinin
ağırlıkta yer aldığı ve bunların toplum hayatını derinden etkilediği görülür.
Tarihi süreç içerisinde Türk sosyal hayatını
derinden etkileyen sivil örgütlerin başında “Ahilik teşkilatı” gelir.
Bu tür teşkilatlanmalara ihtiyacımız vardır
ve Alperen Ocakları böyle bir iddianın sahibidir.
Unutulmamalıdır ki,
bir örgütün varlığını yüzyıllarca devam ettirebilmesi
ve içinde bulunduğu topluma hizmetinin doğru anlaşılması
onun temel özelliklerinin geçerliliği ile doğru orantılıdır.

Alperen Ocaklarının bu bağlamda analız edilmesi başta mensupları
olmak üzere tüm insanımıza doğru anlatılması gerekir.
Aleme nizam verme iddiasında olan teşkilatın
kendini ifade etmesi ve benimsetmesi kaçınılmazdır.
Bunu başaramayan teşkilatlar misyonları
ne kadar ulvî olursa olsun daralmaya mahkumdur.

Alperen Ocakları kendini ifade edebilecek durumdadır